Akit köşe yazarlarından Ali Karahasanoğlu 15 Temmuz tarihli yazısında; “Merak ettim, Türkiye’de yayınlanan Musevi vatandaşların çıkarttığı Şalom gazetesi, katliama nasıl bakıyor diye“, şeklinde Gazze Krizinde Yahudileri süzdürme niyetini ifade ettikten sonra ekliyor:
“Hani zaman zaman, bize de “ırkçı” yaftalamalarında bulunurlar; İsrail’i önyargı ile suçluyormuşuz, Yahudileri haksız yere eleştiriyormuşuz gibi, bizi “Yahudi düşmanı” olarak damgalarlar ya..” Niyeti önceden belli bu “taşra islamcısı pişkinliği” demlenerek sıralanan satırlar şu şekilde devam ediyor:
“Bakalım dünyanın canlı olarak seyrettiği bu katliama “bakış açıları ne” diye internet sitelerine girdim. Ana sayfalarında “İsrail’in Yahudi, Müslüman ve Hristiyan din adamları savaşın sona ermesini istedi” demişler. Dakika bir.. Gol üç. Ne savaşı? Nerde savaş? Savaş için, iki taraf olur. Asgarisinden, birbirine öyle veya böyle gücü yetecek iki taraf olur. Böyle bir güç dengesi var mı, İsrail ile Filistinli çocuklar arasında?“
Çocukları siper ederek duygu istismarcılığını ayyuka çıkarma eğilimi Gazze’den Hamas’çıların (Müslünman Kardeşler örgütü Filistin kolu) yağdırdığı roketleri ve üç israilli delikanlının hunharca katlini görmezden gelerek kundaklanan savaş ortamını Yahudi düşmanlığı inkarcılığı propagandasına dayatıyor:
“Haberin içeriğinde de, ‘Savaş büyükleri etkilediğinden çok daha fazla çocukları etkiliyor. Gazze’de yaşayan çocuklar yanı başlarında cereyan eden savaştan dolayı hayati tehlikenin yanı sıra psikolojik olarak da etkileniyor.’ deniliyor” diye ekledikten sonra yükleniyor:
“Görüyor musunuz, uyanıklığı.. [Yahudi Antisemit islamcı söylemde hep uyanıktır] Çocuklar ölmüyormuş, sadece şokta imişler. Büyüklerden çok onlar etkileniyorlarmış ama. Bu etkilenme, kendilerinin hedef olduğu bombalardan değilmiş. Etkilenme; yanıbaşlarında bir savaş varmış, ondanmış!“. Taşı gediğine oturtma kaygısında, Akit köşe yazarı hızını alamayıp dolu dizgin koşturma heyecanını bir an frenleyip: “Burda bir durup, soluklanalım. Ve damgayı vuralım, “İşte biz, bu kafanın düşmanıyız […]” diye buyurarak baklayı ağzından bir çırpıda çıkarıyor. Yahudi Düşmanlığını inkar çabaları bir anda resmi itirafa dönüşüyor.
Aynı şekilde eski Vakit Yeni Akit gazetesi 16 Temmuz Çarşamba baskısında Türk Yahudilerini hedef alma girişimlerine dokunulmazlığından yararlanarak cümbür cemaat devam ediyor. Bu kez Şalom gazetesinden sonra Türk Yahudilerini Düşman ilan etme ve pogromlara yol açma çabası içine Türk Musevi Cemaati TMC yöneticileri radikal islamcı gazetenin menzilinde. Eski başkanlardan Silvyo Ovadia’nın adını bile düzgün yazamadan “vatan haini” ilan edercesine Antisemit karalama emellerine alet eden bir başlıkla çirkefleme kampanyasına devam ediyor: “[…] Siyonist zulüm hakkında görüşlerini merak edip telefonla ulaştığımız Musevi Cemaati’nin eski liderlerinden olan Silvio Ovedia, sorularımız karşısında beklenen cevaplar verdi:
Akit gazetesi faksimilesinde görüldüğü gibi Silvyo Ovadya’nın beyanlarında, “Musevi Cemaati katliamı savundu” gibi ağır suçlama başlığını verdirecek hiç bir beyan bulunmuyor. Bu gazetecilik değil tehlikeli uçurumlara doğru kışkırtmacılıktır. Rafael Sadi‘nin de belirttiği gibi: Başbakan Erdoğan’nın “Hitler zihniyetine benzer” suçlamaları da doğru değil. Anlamakta güçlük çekilen Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı kadrosunda İsrail maslahatgüzarı seviyesinde, İsrail’in Tel-Aviv şehrinde görev yapan Doğan Bey’in kendisini nasıl olur da doğru bilgiler ile donatmadığı ve dünyaya karşı rezil olunabilecek yanlış bilgiler beyan edilebildiği. Erdoğan’nın Hitler’lediği İsrailli Milletvekili’: “Filistinli Anneler Ölsün demedim”!.. 16 TEMMUZ 2014 ⋅ Rafael Sadi ODAtv için Başbakan Erdoğan’nın “Hitler zihniyetine benzer” suçlamalarına hedef olan İsrailli kadın milletvekilinin “Filistinli Anneler Ölsün” beyanı iddalarına eğildi ve araştırdı: Rafael Sadi OdaTV 15.07.2014 / AKP grup toplantısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan İsrail’in nasıl bir “terör ülkesi ve canavar” olduğunu, bütün “siyonistlerin” derdinin “Filistinli çocukları ve kadınları özellikle de Ramazan ayında her … Okumaya devam et
Tartışma
Henüz yorum yapılmamış.